Yeni nesil, aileleri ile birlikte bilgisayar oyunu oynamak istiyor
ESL Türkiye Ülke Müdürü Gökhan Kazar, Türkiye’de 15 milyon e-spor oyuncusu olduğunu ifade ederek, “Eskiden televizyondaki dizileri okullarda konuşurduk, dizilerin yerini bilgisayar oyunları aldı.
Gelişen teknolojinin bu getirisi sürpriz değil” derken, Türk Beyin Takımı Pedagoğu Ebru Gezer ise çocukların oyunlara bağımlı olup olmamasında kritik rolün velilere düştüğünü söyledi.
E-spor, artık dünyanın en önemli spor organizasyonlarından bir tanesi.
Dünyanın en büyük markaları e-spora yatırım yapıyor. En büyük spor kulüpleri e-spor organizasyonlarında boy göstermek için takımlar kuruyor. Büyük meblağlarla oyuncu transferleri gerçekleştiriyor.
Bilgisayar oyunu sosyalleştiriyor! Hollywood’u aşan bir pazar büyüklüğüne sahip olan e-sporla ilgili araştırma yapan Sequence, oyuncuların yüzde 66’sının e-spor sayesinde birbirleriyle yüksek düzeyde iletişim kurduklarını ortaya koyuyor.
Oyuncuların yüzde 53’ü oyunların arkadaşlar arasındaki iletişime yardımcı olduğunu, yüzde 46’sı ise aile üyeleriyle oynamak istediğini belirtirken, yüzde 81’i oyunların aile üyelerini ve arkadaşları da içerecek şekilde dizayn edilmesi taraftarı. X jenerasyonundaki oyuncuların yüzde 75’i grup olarak oynana oyunlardan hoşlandığını vurguluyor.
Çocukların zarar görmemesi velilerin elinde
Oyunların çocuk gelişimi üzerindeki etkisi, velilerin aklında soru işaretleri oluşturuyor.
Bu yeni dünyaya yabancı kalan veliler ise bilgi kirliliğine maruz kalmış durumda. Bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki etkisiyle ilgili konuşan Türk Beyin Takımı Pedagoğu Ebru Gezer ise şöyle diyor: “Oyunlar çocukların hayal dünyasını geliştirip, daha yaratıcı düşünmelerine yardımcı olabilir. Empati kurmak da bazı oyunların geliştirdiği becerilerden bir tanesi.
Çocukların oyunlardan zarar görmemesi için en önemli etken velilerin tutumu. Çocuk yetiştirirken birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da velilerin kuralları iyi belirlemesi son derece önemli. Çocuklarda bağımlılığı önlemek için bilgisayar oyunlarıyla ilgili saat sınırı belirlenmelidir. Kuralların açık ve net olmasına özen gösterilmelidir.
Bilgisayar oyunu oynamasına izin verilmediği saatlerde farklı, güzel vakit geçirmesini sağlayacak etkinlikler alternatif olarak önerilebilir. Bir çocuk bilgisayar oyunu oynayamadığında mutsuz ve agresif oluyorsa, vakit geçirecek başka uğraşlar bulamıyorsa bağımlı olma ihtimali yüksektir.”
Televizyon “out”, e-spor müsabakaları “in”
E-spor Türkiye e-spor sektörüyle ilgili açıklamalarda bulunan ESL Türkiye Genel Müdürü Gökhan Kazar, Türkiye’de 15 milyon civarında e-sporseverin olduğunu söylüyor.
E-sporun artık kariyer planlanan bir mecra olduğuna değinen Kazar, “Yeni nesil artık televizyonda izlediklerini değil, e-spor müsabakalarını konuşuyor. Oyunların sağladığı platformlarda tanışıp evlenen insanlar var” diyor.
Kazar, e-sporun hem eğlenceli hem de ciddi bir oyun olduğuna atıfta bulunarak, profesyonel olmak için yoğun emek harcanması gerektiğini kaydediyor: “E-spor oyuncuları 25 yaşına kadar kariyerlerini sürdürebiliyor. 25 yaşından sonra refleksler gerilemeye başlıyor.
Örneğin 13 Kasım’da Taiwan Excellence ile birlikte Bostancı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen Taiwan Excellence Gaming Cup’ta 80 bin TL’ye yakın para ödülü dağıttık. Takımlar finallerden önce kamplara giriyorlar. Refleks hızlandırma çalışmaları yapıyor.
Büyük bir rekabet söz konusu, ancak fair-play ruhu her zaman ön planda. E-spor oyuncuları hızlı karar verebilme, pratik düşünme, risk alma yeteneklerini de bu oyunlar sayesinde geliştiriyor.”
Dünyanın en büyük markaları e-spora yatırım yapıyor. En büyük spor kulüpleri e-spor organizasyonlarında boy göstermek için takımlar kuruyor. Büyük meblağlarla oyuncu transferleri gerçekleştiriyor.
Bilgisayar oyunu sosyalleştiriyor! Hollywood’u aşan bir pazar büyüklüğüne sahip olan e-sporla ilgili araştırma yapan Sequence, oyuncuların yüzde 66’sının e-spor sayesinde birbirleriyle yüksek düzeyde iletişim kurduklarını ortaya koyuyor.
Oyuncuların yüzde 53’ü oyunların arkadaşlar arasındaki iletişime yardımcı olduğunu, yüzde 46’sı ise aile üyeleriyle oynamak istediğini belirtirken, yüzde 81’i oyunların aile üyelerini ve arkadaşları da içerecek şekilde dizayn edilmesi taraftarı. X jenerasyonundaki oyuncuların yüzde 75’i grup olarak oynana oyunlardan hoşlandığını vurguluyor.
Çocukların zarar görmemesi velilerin elinde
Oyunların çocuk gelişimi üzerindeki etkisi, velilerin aklında soru işaretleri oluşturuyor.
Bu yeni dünyaya yabancı kalan veliler ise bilgi kirliliğine maruz kalmış durumda. Bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki etkisiyle ilgili konuşan Türk Beyin Takımı Pedagoğu Ebru Gezer ise şöyle diyor: “Oyunlar çocukların hayal dünyasını geliştirip, daha yaratıcı düşünmelerine yardımcı olabilir. Empati kurmak da bazı oyunların geliştirdiği becerilerden bir tanesi.
Çocukların oyunlardan zarar görmemesi için en önemli etken velilerin tutumu. Çocuk yetiştirirken birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da velilerin kuralları iyi belirlemesi son derece önemli. Çocuklarda bağımlılığı önlemek için bilgisayar oyunlarıyla ilgili saat sınırı belirlenmelidir. Kuralların açık ve net olmasına özen gösterilmelidir.
Bilgisayar oyunu oynamasına izin verilmediği saatlerde farklı, güzel vakit geçirmesini sağlayacak etkinlikler alternatif olarak önerilebilir. Bir çocuk bilgisayar oyunu oynayamadığında mutsuz ve agresif oluyorsa, vakit geçirecek başka uğraşlar bulamıyorsa bağımlı olma ihtimali yüksektir.”
Televizyon “out”, e-spor müsabakaları “in”
E-spor Türkiye e-spor sektörüyle ilgili açıklamalarda bulunan ESL Türkiye Genel Müdürü Gökhan Kazar, Türkiye’de 15 milyon civarında e-sporseverin olduğunu söylüyor.
E-sporun artık kariyer planlanan bir mecra olduğuna değinen Kazar, “Yeni nesil artık televizyonda izlediklerini değil, e-spor müsabakalarını konuşuyor. Oyunların sağladığı platformlarda tanışıp evlenen insanlar var” diyor.
Kazar, e-sporun hem eğlenceli hem de ciddi bir oyun olduğuna atıfta bulunarak, profesyonel olmak için yoğun emek harcanması gerektiğini kaydediyor: “E-spor oyuncuları 25 yaşına kadar kariyerlerini sürdürebiliyor. 25 yaşından sonra refleksler gerilemeye başlıyor.
Örneğin 13 Kasım’da Taiwan Excellence ile birlikte Bostancı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen Taiwan Excellence Gaming Cup’ta 80 bin TL’ye yakın para ödülü dağıttık. Takımlar finallerden önce kamplara giriyorlar. Refleks hızlandırma çalışmaları yapıyor.
Büyük bir rekabet söz konusu, ancak fair-play ruhu her zaman ön planda. E-spor oyuncuları hızlı karar verebilme, pratik düşünme, risk alma yeteneklerini de bu oyunlar sayesinde geliştiriyor.”
Post a Comment