Üniversite sınavını nasıl kazandım?
Lise sınavına giren öğrencilerin stresi sona erdi, sıra üniversite adaylarında...
Milyonlarca öğrenci, 15-16 Haziran günlerinde yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) heyecanı yaşıyor.
Maltepe Üniversitesi öğrencileri, bu yıl sınava girecek adaylar için kamera karşısına geçti, son günlerde yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlattı…
Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferzan Curun ise sınava sayılı günler kala en kritik tüyoyu verdi; “Olumsuz düşünce ve kişilerden uzak durun!”
Geçen sene bu günlerde aynı stresi yaşayan ancak bu yıl üniversiteli olmanın keyfini çıkaran Maltepe Üniversitesi öğrencileri, Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) girecek adaylar için kamera karşısına geçti;
“Sınav günü neler yaşadın? Sınavı kazanmanın sırrı var mı?” gibi soruları yanıtladı, tavsiyelerde bulundu. İşte o yanıtlardan bazıları:
Sınavı kazanmanın sırrı var mı?
“Gerektiği kadar çalışsınlar. Gerekmediğinde tatil yapsınlar. Sabahtan akşama kadar 7/24 ders çalışmayı tavsiye etmiyorum.” “Çok çalışmak dengeyi bozuyor. Düzenli çalışmak yetiyor.”
“Hazırlanmak zor bir süreç. Yani sürekli yüksek konsantrasyon, yüksek odaklanma gerektiriyor. Sürekli ders, kitap başında olmak gerektiriyor. Ama bazen de kafayı dağıtmak gerekiyor.” “Çok çalışmadım. Pişman oldum mu? Oldum. O yüzden bir iki sene önceden başlamak ve düzenli çalışmak gerekiyor aslında.”
“Planladıkları programı gerçekleştirmeleri çok önemli. İleride gerçekten bunun önemini anlayacaklar. Üniversite çok güzel.” “Benim tavsiyem üniversite sınavını hayatın sonu olarak görmesinler.
Çünkü biz de aynı seneyi yaşadık. Kendilerini bu sınava fazla kaptırıp hayattan kendilerini alıkoymasınlar.” “Bu sınav birçok şeyi belirliyor ama her şeyi belirlemiyor.
Hiçbir şeyin sonu değil, hayatın da sonu değil.” “Ben sınava çalışırken sınavı çok fazla odak noktam haline getirmedim. Ama gerektiği kadar da çalıştığımı düşünüyorum. İstediğim bölümü de kazandım.
Düzenli çalışmak benim için en önemli şeylerden biriydi ve bol soru çözmek de bir o kadar önemliydi.” “Çok çalışmak gerekiyor. Çalışmadan hiçbir şey olmaz günümüzde. Şöyle bir söz vardır: Çalışmadan başarı merdivenlerini kimse tırmanamaz. Çalışmadan hiçbir şey olmaz.”
Sınav günü neler yaşadın?
“Sınav süresinde kriz gibi bir şey geldi. Sınavın ortasında kolum yazmamaya başladı. Bu aşırı stresten oldu. Sonra kendimi sakinleştirip devam ettim. Stres yapmamak gerekiyor.” “Muska verdiler bana, annemin yaptırdığı, nenemin okuduğu fasulyeler...
Yiyeceğim, yutacağım. Masada bıraktım almadım. Ama korktum; kötü not alırsam muskayı takmadığım için olur mu diye... Sınav merkezine gidince pişman oldum. Geri döndüm eve, bu sefer muskayı alırken geç kalıyordum.
Son bir dakikada içeri girdim.” “Sınavdan önce trafik kazası geçirdim. Beş ay vardı sınava. 1.5 ayı ameliyatla ve hastanede geçti. Biraz kötü bir ruh haliyle gittim, ama istediğim bölümü tutturdum.” “Ben kimliğimi unutmuştum neyse ki ev yakındı.
Geri dönüp aldım. Ama heyecandan gerçekten unutulabiliyor.” “Biraz heyecanlıydım. Ağladım hatta sınava girmeden önce. Sınava girdiğim anda kendimi sınava kilitledim.”
Hedeflediğin üniversitede, istediğin bölümü mü okuyorsun?
“Çok çalıştım. İstediğim bölüme de girdim. İyi bir çalışma, öğrencileri istedikleri yere götürebilir.” “Çok çalıştım diyemem ama elimden geleni yaptım. İstediğim bölümdeyim, istediğim hayatı yaşıyorum şu an.
“Çocuk Gelişimi okuyorum ve isteyerek girdim bu programa. Öğretmen olmak istiyorum.” “İstediğim bölüme tam burslu girdim. Tavsiyem, gerçekten istedikleri bölüm için ne kadar geç kalsalar da öğrencilerin asla vazgeçmemeleri.”
Meslek seçiminde ailenin etkisi oldu mu?
“Evet, oldu. Daha önce düşündüğüm mesleklerdense buna yönelmem, ailemin ‘Aman altın bir bileziğin olsun. Para kazanabileceğin bir bölüm oku’ şeklinde tavsiyeleri oldu. “ “İstediğim bölümü seçmemde bir etkileri yok ama tamamen onlarla anlaşarak ve onlara danışarak, bu bölümün olmasında karar kıldık.” “Anne babamın faktörü yok.
Radyo-TV okuyorum. ‘Bir mühendis olamadın’ gözüyle bakıyorlar’ ama ailem destekliyor.” “Annem babam farklı bir bölümü istiyordu. Ama ben Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın bana çok uygun bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Onlar da saygı duydular.”
SON VİRAJA DİKKAT!
Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferzan Curun da sınava girecek adaylara “olumsuz düşünce ve insanlardan uzaklaşma” tavsiyesinde bulundu.
Psikolojideki “genişleme ve inşa” teorisine göre olumlu duygu durumunun dikkati artırdığını, fiziksel sağlığı iyileştirdiğini ve entelektüel düzeyi yükselttiğini ifade eden Doç. Dr. Curun, “Adayların psikolojik açıdan korunmaları gerekiyor. Çünkü olumsuz duygulanımda ‘savaş ya da kaç’ durumuna geçiyoruz. Dikkatimiz daralıyor. Bu nedenle olumlu duygular içinde olmamız önemli.” dedi.
“Neşe, canlılık, olumlu bakış açısı, kişinin yaşam enerjisinin ve motivasyonunun yüksek olması, dikkatinin açık olması” gibi duygulara ve durumlara dikkat çeken Doç. Dr. Curun, “Sınava girecekler; kendileriyle negatif konuşan, ‘Kazanamazsın, kazanamazsan hayatın biter’ diyen kişilerden uzak dursun. Sınava kadar mümkün olduğunca çok olumlu iç konuşma yapın. Ayrıca hafif egzersiz ve sağlıklı beslenmeye dikkat” diye konuştu.
Sınava kadar olan sürecin verimli ve sağlıklı geçirilmesinde anne babalara da iş düştüğünü dile getiren Doç. Dr. Curun, “Ailelerin de gerçekçi bir şekilde destek vermeleri gerekiyor. Kaygı uyandıran ya da sahte iyimserlik taşıyan konuşmalar yapılmamalı. Çocuğa ‘boş ver, bu sınav zaten önemli değil’ gibi sözler de söylenmemeli” dedi.
Geçen sene bu günlerde aynı stresi yaşayan ancak bu yıl üniversiteli olmanın keyfini çıkaran Maltepe Üniversitesi öğrencileri, Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) girecek adaylar için kamera karşısına geçti;
“Sınav günü neler yaşadın? Sınavı kazanmanın sırrı var mı?” gibi soruları yanıtladı, tavsiyelerde bulundu. İşte o yanıtlardan bazıları:
Sınavı kazanmanın sırrı var mı?
“Gerektiği kadar çalışsınlar. Gerekmediğinde tatil yapsınlar. Sabahtan akşama kadar 7/24 ders çalışmayı tavsiye etmiyorum.” “Çok çalışmak dengeyi bozuyor. Düzenli çalışmak yetiyor.”
“Hazırlanmak zor bir süreç. Yani sürekli yüksek konsantrasyon, yüksek odaklanma gerektiriyor. Sürekli ders, kitap başında olmak gerektiriyor. Ama bazen de kafayı dağıtmak gerekiyor.” “Çok çalışmadım. Pişman oldum mu? Oldum. O yüzden bir iki sene önceden başlamak ve düzenli çalışmak gerekiyor aslında.”
“Planladıkları programı gerçekleştirmeleri çok önemli. İleride gerçekten bunun önemini anlayacaklar. Üniversite çok güzel.” “Benim tavsiyem üniversite sınavını hayatın sonu olarak görmesinler.
Çünkü biz de aynı seneyi yaşadık. Kendilerini bu sınava fazla kaptırıp hayattan kendilerini alıkoymasınlar.” “Bu sınav birçok şeyi belirliyor ama her şeyi belirlemiyor.
Hiçbir şeyin sonu değil, hayatın da sonu değil.” “Ben sınava çalışırken sınavı çok fazla odak noktam haline getirmedim. Ama gerektiği kadar da çalıştığımı düşünüyorum. İstediğim bölümü de kazandım.
Düzenli çalışmak benim için en önemli şeylerden biriydi ve bol soru çözmek de bir o kadar önemliydi.” “Çok çalışmak gerekiyor. Çalışmadan hiçbir şey olmaz günümüzde. Şöyle bir söz vardır: Çalışmadan başarı merdivenlerini kimse tırmanamaz. Çalışmadan hiçbir şey olmaz.”
Sınav günü neler yaşadın?
“Sınav süresinde kriz gibi bir şey geldi. Sınavın ortasında kolum yazmamaya başladı. Bu aşırı stresten oldu. Sonra kendimi sakinleştirip devam ettim. Stres yapmamak gerekiyor.” “Muska verdiler bana, annemin yaptırdığı, nenemin okuduğu fasulyeler...
Yiyeceğim, yutacağım. Masada bıraktım almadım. Ama korktum; kötü not alırsam muskayı takmadığım için olur mu diye... Sınav merkezine gidince pişman oldum. Geri döndüm eve, bu sefer muskayı alırken geç kalıyordum.
Son bir dakikada içeri girdim.” “Sınavdan önce trafik kazası geçirdim. Beş ay vardı sınava. 1.5 ayı ameliyatla ve hastanede geçti. Biraz kötü bir ruh haliyle gittim, ama istediğim bölümü tutturdum.” “Ben kimliğimi unutmuştum neyse ki ev yakındı.
Geri dönüp aldım. Ama heyecandan gerçekten unutulabiliyor.” “Biraz heyecanlıydım. Ağladım hatta sınava girmeden önce. Sınava girdiğim anda kendimi sınava kilitledim.”
Hedeflediğin üniversitede, istediğin bölümü mü okuyorsun?
“Çok çalıştım. İstediğim bölüme de girdim. İyi bir çalışma, öğrencileri istedikleri yere götürebilir.” “Çok çalıştım diyemem ama elimden geleni yaptım. İstediğim bölümdeyim, istediğim hayatı yaşıyorum şu an.
“Çocuk Gelişimi okuyorum ve isteyerek girdim bu programa. Öğretmen olmak istiyorum.” “İstediğim bölüme tam burslu girdim. Tavsiyem, gerçekten istedikleri bölüm için ne kadar geç kalsalar da öğrencilerin asla vazgeçmemeleri.”
Meslek seçiminde ailenin etkisi oldu mu?
“Evet, oldu. Daha önce düşündüğüm mesleklerdense buna yönelmem, ailemin ‘Aman altın bir bileziğin olsun. Para kazanabileceğin bir bölüm oku’ şeklinde tavsiyeleri oldu. “ “İstediğim bölümü seçmemde bir etkileri yok ama tamamen onlarla anlaşarak ve onlara danışarak, bu bölümün olmasında karar kıldık.” “Anne babamın faktörü yok.
Radyo-TV okuyorum. ‘Bir mühendis olamadın’ gözüyle bakıyorlar’ ama ailem destekliyor.” “Annem babam farklı bir bölümü istiyordu. Ama ben Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlığın bana çok uygun bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Onlar da saygı duydular.”
SON VİRAJA DİKKAT!
Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferzan Curun da sınava girecek adaylara “olumsuz düşünce ve insanlardan uzaklaşma” tavsiyesinde bulundu.
Psikolojideki “genişleme ve inşa” teorisine göre olumlu duygu durumunun dikkati artırdığını, fiziksel sağlığı iyileştirdiğini ve entelektüel düzeyi yükselttiğini ifade eden Doç. Dr. Curun, “Adayların psikolojik açıdan korunmaları gerekiyor. Çünkü olumsuz duygulanımda ‘savaş ya da kaç’ durumuna geçiyoruz. Dikkatimiz daralıyor. Bu nedenle olumlu duygular içinde olmamız önemli.” dedi.
“Neşe, canlılık, olumlu bakış açısı, kişinin yaşam enerjisinin ve motivasyonunun yüksek olması, dikkatinin açık olması” gibi duygulara ve durumlara dikkat çeken Doç. Dr. Curun, “Sınava girecekler; kendileriyle negatif konuşan, ‘Kazanamazsın, kazanamazsan hayatın biter’ diyen kişilerden uzak dursun. Sınava kadar mümkün olduğunca çok olumlu iç konuşma yapın. Ayrıca hafif egzersiz ve sağlıklı beslenmeye dikkat” diye konuştu.
Sınava kadar olan sürecin verimli ve sağlıklı geçirilmesinde anne babalara da iş düştüğünü dile getiren Doç. Dr. Curun, “Ailelerin de gerçekçi bir şekilde destek vermeleri gerekiyor. Kaygı uyandıran ya da sahte iyimserlik taşıyan konuşmalar yapılmamalı. Çocuğa ‘boş ver, bu sınav zaten önemli değil’ gibi sözler de söylenmemeli” dedi.
Post a Comment